24 Ağu 2009

Diyordu Kadın

Yere bakarsın... Farkedilmek istemediğinde yaptığın en iyi şeydir yere bakmak. Adımları izler, başka yaşamlara imrenir, kendini onların yerine koyarsın.

Evinin salonunda üzerine kavanoz kapatılmış bir kertenkele ölüsüdür şimdi mutsuzluk. Plastik bir yaşamın “kırılmaz” garantisiyle tüm olası felaketlere kucak açarsın.

Yere bakarsın... Ayaklarının altından kayışını izler, geçmiş zamanlarını düşünür, kendini oraya koyarsın.

Gittiğin yerle olmak istediğin yer arasındaki boşlukta süzülür, vardığın yerle hiç olmadığın yerler arasındaki boşlukları doldurur, susarsın bir sonraki yolculuğuna kadar. Bazen sustuğunda anlamlanır kelimeler, o kadar ki: Yere bakarlar... Farkedilmemek için.

En şiddetli teslimiyet anını düşünürsün: Kendini birine en hesapsızca sunuşunu. Evinin salonunda gezinen hayaletlerdir şimdi mutsuzluk. Geçmiş yaşamların “şeffaftır” garantisiyle dönüp içine bakarsın. İçin yerdedir, yerde ararsın. Almaya eğilir, kelimelere rastlarsın:

“Ah! Bir iyi olsam!”