İçime bir taş attım
ve sonra durup bekledim çarptığı yerden yankılanıp bana dönmesini taşın sesinin.
Bekledim...
Bekledim...
Zamanın durduğu, herşeyin donduğu bu bekleyişte hep sandım ki attığım o taş ha çarptı, ha çarpacak bir yerlere,
sonra ben o sesten bulacağım taşın nereye çarptığını, bulacağım içimde nereye yolculuk yapacağımı.
Ne taş döndü bana
ne de sesi.
İşte o zaman anladım:
Boyuna bölüne bölüne öyle derinleşmiş ki içim, sonsuz bir bekleyişe kendimi mahkum etmişim...
09.09.2009
gerçekten güzeldi...
YanıtlaSil