9 May 2010

Bir Şehri Kandırmak

Şimdi ben gecenin içine düşüvermiş minik bir kız çocuğuyum.
Saçlarım sarı, gözlerim mavi boşluk...
Havadan yere öylesine bırakılmış bir tüy gibi
öyle bırakılmış bu taze mevsim gecesinin içine...
En sevdiğim oyuncağım -bir başka şehirden ödünç alınmış- ellerimde,
yalpalayarak yürüyorum adım atmaya korkarak gecenin üstüne üstüne...


Küsmüş, büzülmüş dudaklarımdan çıkması olası her kelimeye öylesine susmuşum ki, kendi sesimi özlemiş kulaklarım. Söylendiğinde dünyayı değiştirebilecek kadar güçlü kelimeler var oysa aklımda. Sadece soluğumu duyuyorum. İnsanın en aşina olduğu şey kendi soluğu olmalı. O kadar alışılmış ki, hiç enteresan gelmiyor varlığı, asla şaşırtmıyor. Varoluşsal bir rutin soluk alıp vermek tıpkı "aidiyet" gibi: Unutamazsınız, reddedemezsiniz, o yoksa siz de yoksunuz. Ait olmayı unuttuğum bu şehir beni sahipleneli asırlar geçmiş gibi sanki. Gözlerim şu kararsız bulutları taklit eder durur. Bir boşalsa! Ah! Bir boşalsa... Ağlasam benim olur mu ödünç oyuncağım? Bir şehri minik bir kız çocuğunun gözyaşları da ikna edemezse başka ne edebilir ki?
Öylesine büyük ki adımlarıma yıkık kaldırımlar, çatlak asfaltlar, su birinkintileri; öylesine zor ki bu şehirde başka bir şehirden ödünç alınan bir oyuncağı saklamak... Kimseler bilmiyor nereye gittiğimi, ben bile. Bir tek Ay... Casus'u olmalı o şehrin zira nereye gitsem peşimde. Her köşede, her sapakta, her toprak, her taşlık yolda... Kafi değil, ne kadar hızlanırsam hızlanayım yetişiyor üzerime diktiği sinsi bakışları. Ceplerime doldurduğum şekerler bitti çoktan, beyaz ayakkabılarımın altı delik-deşik. Çok karanlık, çok çaresizim... Evim de yok, yerim de, yurdum da yok. Ne bir annem var saçlarımı şefkatle tarayacak, ne bir babam şımarmayayım diye geceleri uyurken gelip saçımı okşayacak... Bu şehrin sadece bir gecesine hiçbir yerden düşüvermiş minik bir kız çocuğuyum...
Öylesine bırakılmış...
Tüy gibi...
Sonsuza kadar bu gecenin içinde kaçıp,
başka bir şehirden saklayayım diye aşırdığım oyuncağı...






Kendime not: Olur da bir gün büyürsem hemen unutmalıyım seni ve sevdiğim bütün şairleri...


06.09.2009, (son geceymiş)
01:32,
"Gitme!" demenin Türkçe'den Bence'ye çevirisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder